İyileşmeyen yaralara yönelik operasyon, ameliyat, kaza gibi dıştan gelen travmalara bağlı olarak veya vücudun kendi içten gelen bedensel süreçleri sonucu vücutta oluşabilen yaraların vücudun bağışıklık sistemi ile sağlanan ‘normal iyileşme süreci’ içerisinde düzelme göstermediği veya kendi kendisine düzelme göstermesinin mümkün olmadığı durumlarda yaranın kapanmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirilen bir plastik ve estetik cerrahi operasyonudur. Yaralarda normal iyileşme süreci yaraya bağlı olarak değişmekte ve hastaların yapısal özelliklerinden ötürü kişiden kişiye göre farklılık gösterebilmektedir. Bu süreç birkaç günden birkaç aya kadar değişebilmektedir. İnsan vücudunun bağışıklık sisteminin genel işleyişine ters düşen ve normal iyileşme sürecinin dışına çıkan yara dokularının inceleme ve analiz amaçlı olarak patolojiye gönderilmesi ile hayatı ciddi yönde tehdit edebilecek olası tümör ve kanser problemlerinin tespiti sağlanabilmektedir.
İyileşmeyen yaralara yönelik operasyonda ilk aşama vücutta oluşmuş kapanmayan yaranın neden iyileşmediğine ilişkin doğru tanının konulmasıdır. Fiziksel, kimyasal, bedensel birçok sebebe bağlı olarak oluşabilen yaraların iyileşmemesinin arkasında yara bölgesi, enfeksiyon, şeker hastalığı, kanser gibi birçok farklı faktör olabilmektedir. Yaranın doğru tanısının konulmasının yanı sıra yara bölgesinin iyileştirilmesinde hastanın ‘estetik açıdan’ beklentileri de büyük önem taşımaktadır. Estetik cerrah bu beklentileri de dikkate alarak, yaraların iyileştirilmesinde en verimli sonuçların elde edilmesini sağlayacak yöntem önerilerini hastaya sunarak operasyonun kapsamını oluşturmaktadır. Yaranın oluştuğu bölgenin özelliklerine ve göre yapılacak ameliyatın kapsamı değişkelnlik göstermektedir. Genel anestezi uygulaması ile gerçekleştirilen operasyonlar, uygulamaların niteliğine göre ortalama 1-2 saat sürebilmektedir.
Operasyon sonrası ilk süreçte ağrı hissedilebilmekte, ancak hissedilebilecek ağrılar, ağrı kesiciler ile önlenebilmektedir. Operasyon sonrası damarlar arası doku oluşumunu desteklemek amacıyla yöntem ilaç tedavileri ile de desteklenebilmektedir. İyileşmeyen yaralara yönelik yapılan uygulamalarda pansumanların ne zaman açılacağı deri greftinin yapıldığı bölgeye, alanın genişliğine ve derinliğine göre hastadan hastaya farklılık gösterebilmektedir. Hastanın ne zaman taburcu edileceği ve işine, sosyal hayatına geri dönebileceği yine operasyonun kapsamına bağlı olmakta, iyileşme süreci birkaç hafta olabildiği gibi birkaç aylık bir sürece de yayılabilmektedir.
İyileşmeyen yaralara yönelik operasyon sonrası hastaları en çok kaygılandıran konulardan birisi, kesik gerçekleştirilerek yapılan cerrahi işlem sonrası cilt dokusunda yara izi kalmasıdır. Operasyonda uygulanan cerrahi işlemlerin kesik izlerini bütünüyle ortadan kaldırmak mümkün olmayabilmektedir. Gelişmiş yöntemler ile ameliyat izlerinin belirgin kalma ihtimalinin en aza indirilmesi amaçlanmakta, iz kalacak bile olsa bunların mümkün olduğu şekilde vücudun en görünmeyen alanlarında saklı halde kalmasına çalışılmaktadır.
Copyright @ Doç. Dr. Gülsüm Tetik Tüm Hakları Saklıdır
