Gençlik Aşısı

Inner Banner

Gençlik Aşısı

Gençlik aşısı (IAL-Sistem), zamanın etkisiyle kişilerin cildinde oluşan deformasyonların, sarkmaların ve kırışıklıkların giderilmesinde uygulanan medikal – kozmetik bir tedavidir. Tedavinin temelinde cilde uygulanan “hyalüronik asit” bulunmaktadır. En çok bebek cildinde bulunan “hyalüronik asit”, cilde nem, parlaklık, esneklik ve canlılık verir. Cildin zamanın etkisiyle yitirdiği kolajenin de yapı taşı olması itibariyle, cilde enjeksiyon yoluyla verildiğinde cildin nemli ve parlak kalmasını sağlamakta, diğer taraftan kolajen üretimini tetikleyerek cildin sağlıklı ve sıkı kalmasına etki etmektedir. Tedavi, ciltte meydana getirdiği “yenilenme” ve dokularda yarattığı “geri dönüşüm” sebebiyle “gençlik aşısı” olarak anılmaktadır. Gençlik aşısı, enjeksiyon işleminin gerçekleştirileceği bölgeye yapılan lokal anestezi sonrasında, cildin altına çok ince iğneler ile uygulanarak 15 – 20 dakika gibi bir sürede gerçekleştirilir.

GENÇLİK AŞISI (IAL-SİSTEM) NE ZAMAN ETKİ EDER VE NE KADAR SÜRER?

30 – 35 yaşlarındaki kişilerde cilt deformasyonu daha az olduğu için, ilk uygulamanın ardından 15 gün arayla 2 seans daha uygulanması yeterli olmaktadır. Uygulamanın en etkili sonuçları ilk üç ay içerisinde alınır. Elde edilen yenilenme etkisini devam ettirmek için 3 – 6 ayda bir seanslar tekrarlanabilir.
Daha ileriki yaşlarda ise ilk 2 seanstan 30 gün sonra hyalüronik asidin kalıcılığını arttırıp kırışıklıkları azaltma amacıyla IAL Sistem ACP uygulamasından faydalanılabilir.

GENÇLİK AŞISI (IAL-SİSTEM) YAN ETKİLERİ VE RİSKLERİ VAR MIDIR?

– Uygulama sonrası enjeksiyon yerlerinde sinek ısırığı benzeri morluklar oluşabilir, bunlar 2 – 3 gün içerisinde yok olur.
– Morarmayı engellemek amaçlı, var ise aspirin kullanımı uygulamadan 2 – 3 gün öncesinden itibaren kesilmelidir.
– Çok nadiren alerjik reaksiyonlar oluşabilir.
– Hyalüronik asidin erken emilimini engelleme amaçlı, uygulama sonrası sauna, hamam gibi sıcak ortamlardan uzak durulmalıdır.
– Hamileler gençlik aşısı uygulaması yaptıramamaktadır.
– Genel anestezi gerektirmeyen bir işlem olduğu için anesteziye bağlı riskler ortadan kalkmaktadır. Risk oluşumunun önüne geçmek üzere, uzman ve tecrübeli hekimler uygulama öncesi risk oluşturabilecek etkenlerin (örneğin, alerjik hastalıklar vb.) tespitini yapmakta ve gerekli önlemleri sağlamaktadır.