Estetik kulak cerrahisi kişinin sıklıkla doğuştan gelen bir özellik olarak kulaklarının şeklinden estetik açıdan memnun olmadığı durumlarda veya daha sonradan yaşanan bir kaza sonucu kulaklarda şekil bozukluğu yaşanmasında hastanın istediği düzeltmelerin sağlanması amacıyla gerçekleştirilen bir estetik ve plastik cerrahi operasyonudur. Hastalara en çok estetik kaygı veren ve en sık karşılaşılan kulak estetiği problemleri halk arasında ‘kepçe kulak’ olarak tabir edildiği şekli ile kulakların kepçelerinin yana doğru fazla çıkık olması, kulakların yüze göre büyük olması ve kulak uçlarının fazla sivri olması gibi şekil bozuklukları olmaktadır. Kulak şekli bozuklukları özellikle doğuştan gelen bir özellik olmasından ötürü küçük yaşlardan itibaren kendisini belli etmektedir. Çocukluk döneminde tespit edilen kulak şekli bozuklukları, çocuğun psikolojik gelişimi üzerinde olumsuz etki oluşturmaması ve çocuğun özgüvenini etkilememesi amacıyla estetik kulak cerrahisi operasyonu ile erken yaşlarda da çözülebilmektedir. Başarılı bir estetik kulak cerrahisi operasyonu, kişinin sahip olduğu yüz özelliklerine, genel itibari ile tüm yüz hatlarının birbirleri ile orantısına bağlı olarak kişiye özel tasarlanmalıdır. Hastaların estetik açıdan ulaşmayı arzu ettiği görüntü, kendi yüzleri ile ‘doğal’ bir orantısal uyuma sahip ‘dışarıdan müdahale edildiği’ anlaşılmayan bir kulak estetiği sağlanması yönünde olmaktadır.
Estetik kulak cerrahisi operasyonunda, kulaklardaki şekil bozukluklarını giderme ve kulakları ideal ölçü ve biçime kavuşturma konusunda hastanın ‘estetik açıdan’ beklentileri büyük önem taşımaktadır. Estetik cerrah bu beklentileri de dikkate alarak, hastanın genel itibari ile yüz yapısına ve yüz hatlarının birbirleri ile orantısına uyumlu olacak şekilde uygun ve doğala en yakın sonucun elde edilmesini sağlayacak yöntem önerilerini hastaya sunarak operasyonun kapsamını oluşturmaktadır. Estetik kulak cerrahisi operasyonunda girişim kulak arkasına yapılan kesi ile gerçekleştirilmekte ve bu kesi üzerinden kulağa şeklini veren kıkırdak yapısında istenilen düzeltmeler sağlanmaktadır. Cerrahi operasyon kulağın şeklini sabitleyecek dikişlerin atılması ve kulakların pansuman ile sarılması ile tamamlanmaktadır. Estetik kulak cerrahisi operasyonu gençlerde ve yetişkinlerde lokal anestezi uygulaması ile yapılabilmektedir. Küçük yaştaki çocuklarda gerçekleştirilen cerrahi operasyonların ise çoğunlukla genel anestezi uygulaması ile gerçekleştirilmesi tercih edilmektedir. Bu cerrahi operasyonlar sonrası hastalar ‘hayal ettikleri’ gibi bir kulak şekline sahip olabilmektedir. Genel anestezi uygulaması ile gerçekleştirilen operasyon ortalama olarak 1 – 1.5 saat sürmektedir.
Operasyon sonrası ilk süreçte hissedilebilecek ağrılar, dayanılmaz boyutta olmamakta ve ağrı kesiciler ile önlenebilmektedir. Hasta genellikle aynı gün taburcu edilmektedir. Operasyon sonrası uygulamaların yapıldığı bölgelerde şişlikler ve kızarıklar olması normaldir ve bu etkiler 3 hafta içerisinde iyileşme sürecine paralel olarak geçmektedir. Operasyon sonrası hastaya yapılan kulak pansumanı birkaç gün içerisinde çıkarılmaktadır. Cerrahi işlem sonrası atılan dikişler bir hafta içerisinde doktor tarafından alınmaktadır. Hasta 5 gün içerisinde işine, sosyal hayatına geri dönebilmektedir. Operasyon sonrası kulaklarda oluşan şişlikler 3 hafta içinde tamamen inmekte ve 3 ay sonra kulaklar operasyon sonrası şeklini tam anlamıyla almaktadır. İlk 3 ay özellikle kulak bölgesine darbe oluşturabilecek spor aktivitelerinden kaçınılması ve kulakların güneşten korunması gerekmektedir.
Estetik kulak cerrahisi operasyonu sonrası hastaları en çok kaygılandıran konulardan birisi, kesik gerçekleştirilerek yapılan cerrahi işlem sonrası cilt dokusunda yara izi kalmasıdır. Başarılı bir operasyonda gelişmiş yöntemler ile kesik izlerinin belirgin kalma ihtimalinin en aza indirilmesi amaçlanmaktadır. Operasyonda yapılan kesi için kulağın arka bölgesi kullanılmakta, böylelikle belli belirsiz bir iz kalacak bile olsa bunun yüzün görünmeyen alanlarında saklı halde kalmasına çalışılmaktadır.
Copyright @ Doç. Dr. Gülsüm Tetik Tüm Hakları Saklıdır